TMMOB, 2017 yılı için Mühendis Asgari ücretini brüt 3500 TL
olarak belirlemişti. Ancak 2012 yılında karşılıklı imzalanan bu protokol 9 Haziran
2017 tarihinde SGK tarafından tek taraflı fesh edildi. TMMOB Yönetim Kurulu
Başkanı Emin Koramaz ile TMMOB ile SGK arasında imzalanan "Asgari Ücret
Protokolü" hakkında bilmeniz gerekenleri konuştuk…
TMMOB Asgari Ücret Protokolü
nedir?
TMMOB Asgari Ücreti; bu ülkede çalışan mühendislerin,
mimarların, şehir plancılarının gerçek emeklerinin karşılığında çalıştırılması
ve sigorta primlerinin bu ücretler üzerinden yatırılması için TMMOB’un belirlediği
taban ücrettir. TMMOB Asgari Ücret’in iki amacı vardır; birincisi mühendis,
mimar ve şehir plancılarının emeklerinin karşılığını almasını, ikincisi ise;
sigorta primlerinin bu değerler üzerinden yatırılmasını sağlamaktır. Özellikle
sigorta primlerinin gerçek değerler üzerinden yatırılmaması gelecekte emekli
olacak mühendis, mimar ve şehir plancısı kişilerin insan onuruna yaraşır
biçimde yaşamasınınönündeki en büyük engeldir. TMMOB Asgari Ücret’i tam da bu
nedenle vardır.
2012 yılında imzalanan
bu protokol neyi amaçlıyordu?
TMMOB Asgari Ücret Protokolü’nü 2012 yılının Temmuz ayında
imzalamıştık. 2017 yılının Haziran ayında ise protokol SGK tarafından tek taraflı
fesh edildi. 2012 yılında imzaladığımız bu protokol aslında sadece mühendis,
mimar ve şehir plancılarını korumuyor, haksız kazancın da önüne geçiyordu. Yani
bu protokol mühendis, mimar ve şehir plancılarının yararına bir uygulama olduğu
gibi kamu yararını da gözeten bir protokoldü. Hepimizin de bildiği üzere
SGK’nın amacı çalışanların sosyal güvenliğini ve sağlık hakkını korumaktadır.
Bu bağlamda SGK’nın kayıt dışılığı, prim kaybını engellemek için kamu kurum ve
kuruşlarıyla meslek odalarıyla protokol yapmak gibi bir sorumluluğu vardır.
Bizler de 2012 yılında bu sorumluluk çerçevesinde görüşmeler sağlayarak TMMOB
Asgari Ücret Protokolü’nü oluşturduk. Bu protokole göre; TMMOB her yıl Aralık
ayında mühendis, mimar ve şehir plancıları için asgari ücreti belirleyip SGK’ya
bildirmekle görevliydi. Bu asgari ücret belirlenirken bir taraftan verilen
hizmetin niteliği, diğer taraftan kamu kuruluşunda hizmet veren mühendis, mimar
ve şehir plancılarının ücreti baz alınıyordu. SGK müfettişleri ise işyerlerinde
teftişler yaparken buralarda çalışan mühendis, mimar ve şehir plancılarının belirlenen
ücretten çalıştırılıp-çalıştırılmadığını denetliyordu. Yani bu protokol aynı
zamanda kayıt dışılığı önleme protokolüydü.
Peki SGK bu protokolü
hangi gerekçe ile feshetti?
SGK, karşılıklı imzaladığımız protokolün koşullarında bir
takım hukuki, idari gecikmeler olduğu için ‘’Protokolü yenileme gereği
duyuyoruz" diyerek yeni bir protokol taslağı hazırlayıp tarafımıza
gönderdiler. Biz bu taslağı incelediğimizde TMMOB’un asgari ücret belirlemesi,
SGK’nın iş yeri teftişinde asgari ücretin uygulanıp uygulanmaması noktasında
kontroller yapmasını içeren maddenin kaldırıldığını gördük. Protokolün özünü bu
madde oluşturuyordu. Bu durum üzerine biz de bu protokolü imzalamayacağımızı
kendilerine yazılı olarak bildirdik. Sonrasında hem Çalışma Bakanlığı hem de
SGK ile görüşmeler yaptık. Karşılıklı imzaladığımız protokole göre protokolün
feshi ancak; İdari anlamda iş yaşamında yeni bir yasal düzenleme yapılmışsa ve
bu yasal düzenleme böyle bir protokolün yürürlükte kalmasına engel teşkil ederse
ancak o zaman revize edilebilirdi. Ancak böylesi bir idari düzenleme olmadı. Karşılıklı
görüşmelerde ise bizim haklı olduğumuzun altını çizilerek, ‘’Bize işveren
kesiminden ve hükümet yetkililerimden çok baskı geliyor. Biz bu nedenle mühendisler,
mimarlar, şehir plancıları için ayrı bir asgari ücret belirlenmesini kendilerine
anlatamıyoruz. İş kanununda bir tek asgari ücret vardır. Bize bu yönden bir
baskı yapılıyor. Bu nedenle bu asgari ücretle ilgili kısmı kaldırmak zorundayız’’
dediler.
Bundan sonraki süreçte
neler yapacaksınız?
SGK ile imzaladığımız protokolün 6. maddesine göre protokol
ancak ‘’karşılıklı anlaşılırsa’’ fesh edilebilir. Yani SGK’nın tek başına bu protokolü
fesh etme yetkisi yoktur. Bu nedenle hukuki haklarımızı sonuna kadar kullanıp,
protokolün haksız feshi konusunu yargıya taşıyacağız. Bu protokolün iptali, ülkeyi
yöneten siyasi iktidarın eğitimli iş gücüne bakışını da yansıtmaktadır.
Yıllarca okul sıralarında dirsek çürütmüş mühendis, mimar ve şehir plancıları
vasıfsız çalışan gibi değerlendirilmek isteniyor. Şunu bilmedirler ki; mühendis
ve mimarların vermiş olduğu hizmetler piyasa hizmeti değildir, bunlar kamusal
hizmet yürüten meslek gruplarıdır. Eğer mühendislik ve mimarlık hizmetleri
ülkemizde yeterince iyi verilmezse ve bu hizmetler yeterince denetlenmezse
başımıza gelen kazaların ve felaketlerin artacağı kesindir. Dolayısıyla bu
ülke, mimar, mühendis ve şehir plancılarına gerekli önemi vermek zorundadır ve
emeklerinin karşılığını piyasaya havale etmemelidir. Bize şuan veba görülen
ücret sefalet ücretidir. Bu anlamda mücadelemiz sadece hukuki alanda
olmayacaktır. Bir imza kampanyası başlatarak Türkiye’nin örgütlü olduğumuz her
yerinde, SGK müdürlükleri önünde basın açıklaması gerçekleştirdik ve
itirazlarımızı bildirdik. Bu süreci tersine çevireceğimizi biliyoruz. Çünkü mühendislerin,
mimarların ve şehir plancılarının kazanılmış hakları var.