YANLIŞ POLİTİKALAR ÇEVRE VE TOPLUM SAĞLIĞINI TEHDİT EDİYOR

MMO 4 Haziran 2020, Perşembe

Oda Yönetim Kurulu Başkanı Yunus Yener, 5 Haziran Dünya Çevre Günü nedeniyle bir basın açıklaması yaparak Odamızın görüşlerini kamuoyu ile paylaştı.

Yanlış Politikalar Çevre ve Toplum Sağlığını Tehdit Ediyor

5 Haziran tarihi, 1972 yılında Birleşmiş Milletler tarafından Dünya Çevre Günü olarak ilan edilmiştir. Ancak çevre tahribatından birinci derecede sorumlu olan iktidarlar eğer hatırlarlarsa bu günü, usulen yapılan etkinliklerle geçiştirmektedir. Oysa dünya genelindeki çevre tahribatı iklim değişikliğinin ciddi boyutları ile birleşerek günümüzün en önde gelen sorunları arasında yer almaktadır. Bu duruma esasen sermayenin dizginsiz sömürü ve azami kâr güdüsü ile yürütülen doğa ve kentsel-kırsal alanlar üzerindeki rant talanı yol açmaktadır.

Sanayi, tarım, imar/yapı, ulaşım, enerji, maden, orman, hazine arazileri, koruma alanları, mera ve çayırlar, kıyılar, doğal kaynaklar, yeraltı-yerüstü su kaynakları gibi birçok alanda izlenen yanlış politikalarla çevre ve toplum sağlığı sorunları artmaktadır. Endüstriyel ve nükleer atık ve kirlilik, su kaynaklarının yanlış ve aşırı kullanımı ve kirlenmesi, sulardaki yaşamın zarar görmesi, kuraklık, ormansızlaşma, tarımda verimliliğin ve ürün çeşitliliğinin azalması, çarpık-sağlıksız kentleşme, ranta dayalı imar ve yapılaşmanın doğal, kültürel, tarihi değerlerin yok edilmesine varması, sel, kanalizasyon, atık/çöp,  yanlış otoyol, köprü, ulaşım, trafik ve yanlış enerji politikalarının yol açtığı tahribat ve hava kirliliği, çevre ve toplum sağlığı sorunlarının başında gelmekterdir. Yanlış hidroelektrik, termik, nükleer santral yapım çalışmalarının oluşturduğu büyük çevre tahribatı söz konusudur. Kamusal denetim ve yaptırım eksikliği ve kamu yararı yaklaşımının tasfiyesi ile bu tahribat daha da artmaktadır.

Oysa çevreye duyarlılık, insan türü ile doğanın esenliği ve geleceğiyle bağlantılı yaşamsal bir konudur. İnsanların sağlıklı, temiz bir çevrede yaşamaları en temel haklarıdır. Bu, anayasalara da girmiş ama en çok istismar edilen konuların başında gelmektedir. Bu noktada çevre tahribatı ve sömürüsüne son verecek bilimsel, toplumsal, siyasal irade oluşumu önem kazanmaktadır.

Toplumsal gereksinimlere yönelik bir ekonomi ve planlı sosyal kalkınma yaklaşımı temelinde sanayi, teknoloji, tarım, enerji, maden, ulaşım, sağlık, eğitim ve diğer alanlara yönelik politikalar ile çevre politikası bir bütünlük içinde ele alınmalıdır.

Sanayide emek-kaynak-enerji yoğun üretimden yüksek teknoloji yoğunluklu, enerji verimliliğini esas alan bir üretim yapısına geçilmelidir.

Teknoloji, sanayi, tarım, çevre ve istihdam politikaları arasında uyum sağlanmalıdır.

Tarım alanlarına sanayi tesisleri kurulmamalı, çarpık kent ve yanlış imar/yapı politikaları terk edilmeli, arazi ve doğal kaynak rantlarının önüne geçilmeli, atıklar kontrol altında tutulmalı, arıtma tesisleri şart olmalı ve denetlenmeli, geri dönüşüm teknolojilerinin kullanılmı artırılmalıdır.

Su israfı ve kirliliğinin, katı ve tehlikeli atıkların, toprak kirliliğinin, erozyonun, sera gazı salımının, deniz kirliliğinin, kentsel hava kirliliğinin kontrolü, biyolojik çeşitliliğin ve doğal kaynakların korunması ve geliştirilmesi, temiz üretim teknolojilerinin kullanılması, çevre dostu yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımına yönelik bilimsel seferberlik ilan edilmelidir.

Başka türlü doğayı ve insanı bir bütün olarak gözeten doğa, yaşam, toplum ekolojisi oluşturulamaz. Bu çerçevedeki sanayi, enerji, çevre konulu kongre, sempozyum vb. etkinliklerle toplumsal bilinçlenmeye katkı koymayı sürdüreceğimizi kamuoyuna duyururuz.

Yunus Yener

TMMOB Makina Mühendisleri Odası Başkanı