Covid-19 Önlemleri Sıkılaştırılmalı ve Okullar Açılmamalıdır
Covid-19 Salgınının ülkemizde görüldüğünün açıklanmasının ertesi gününden itibaren, kamu kuruluşu niteliğinde bir meslek kuruluşu olarak, duyduğumuz kamusal sorumlulukla; salgın sürecinde toplum sağlığı ile ilgili olarak yapılması gereken çalışmalar ve alınması gereken tedbirler hakkında, meslek ve uzmanlık alanlarımızdaki bilgi ve birikime dayanarak çok sayıda açıklama yaptık, görüşlerimizi kamuoyuna ve ilgili kamu yönetim mercilerine bildirdik.
Sağlık alanındaki en büyük meslek kuruluşu ve ciddi bir kamusal otorite olan Türk Tabipleri Birliği ve sağlık uzmanlık dernekleri, çok sayıda bilim insanı ve sağlık çalışanlarının sendikası SES de kamusal sağlık hizmetinin temel bileşenleri olarak, alınması gereken önlemlere yönelik çok sayıda açıklama yaptı, uyarılarda bulundu.
Ancak kamu yönetimi; başta TTB olmak üzere sağlıkçıların ve örgütlerinin, TMMOB’nin, Odamızın (uzmanlar ve bilim insanlarından oluşmuş İklimlendirme Teknik Kurulu çalışmaları dahil) ve diğer Odaların, meslek ve uzmanlık derneklerinin, uzmanların, bilim insanlarının; Covid-19 Salgınının etkin bir şekilde takibi, etkilerinin sınırlanması ve halk sağlığının korunmasına yönelik önlem önerileri, Sağlık Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Valilikler vb. ilgili kamu yönetim birimleri tarafından incelenmedi, kavranılmadı, dikkate alınmadı ve uygulanmadı.
Uzunca bir süre adeta inatla test sayıları artırılmadı, tüm yurttaşlara maske temin edilmedi ve kullanımı zorunlu hale getirilmedi.
Hasta sayıları konusunda şeffaf davranılmadı. Eksik bilginin yanlış bilgi olduğu kabul edilmedi, toplum yanıltıldı. Yalanlamalar ve yanıltmalarla gerçekler gizlenmeye çalışıldı. Gerçekleri dile getirenler soruşturmalarla susturulmak istendi.
Odamızın iklimlendirme (ısıtma, soğutma, havalandırma vb.), tesisat, tesis yönetimi, tıp alanlarındaki uzmanlık örgütleri olan ESSİAD, ISKAV, İSKİD, KLİMUD, MTMD, MÜKAD, TTMD, TRFMA, UTTMD ve hekim dostlarımız ile birlikte oluşturduğu İklimlendirme Teknik Kurulu; AVM’lerde, Otellerde, Karayolu Toplu Taşıma Araçlarında, Okullar ve Kreşlerde, Hastanelerin Klima ve Havalandırma Tesisatlarında, Ofislerde, Gar Binaları/Otobüs Terminalleri ve Deniz Ulaşım Yolcu Salonlarında, Endüstriyel Tesislerde, Havaalanları Terminal ve İşletme Binalarında alınması gereken pandemi önlemleri ile Mevcut Binalarda İklimlendirme Havalandırma Sistemlerinin İşletme ve Bakım Yönünden Alınması Gereken Genel Tedbirler Prosedürü ve Kapalı Alanların İklimlendirme Sistemlerinin Denetlenmesi ve Belgelendirilmesi üzerine bilimsel teknik açıklamalar yaptı. Gerek bu tesislerde çalışanların, gerekse buralardan hizmet alanların sağlıklarının korunması ve salgından etkilenmemeleri için alınması gereken önlemler ve yapılması gereken çalışmalar hakkında kamuoyunu, başta ilgili kamu kuruluşları olmak üzere tüm ilgili kuruluşları bilgilendirdik, kamusal sorumluluk ve yükümlülüklerini hatırlattık. Bu çalışmalara https://www.mmo.org.tr/merkez/iklimlendirme-teknik-kurulu-calismalari bağlantısından ulaşılabilmektedir.
Sağlık personelinin özverili çalışmaları ve büyük toplum kesimlerinin (20/18 yaş altı ve 65 yaş üstü olanların) aylarca özgürlüklerinden yoksun olarak evlerde hapis tutulması ve çeşitli sokağa çıkma kısıtlamaları ile salgının hızı görece kesilince yanlış ve çok erken bir “normalleşme süreci” başlatılmış ve salgını kontrol altına alacak çalışmalar yapılmamıştır.
- Bir süre kapalı kalan AVM’ler , çalışma ve havalandırma kuralları ile ilgili hiçbir hazırlık ve düzenleme yapılmadan açılmış,
- Hizmet dışı olan karayolu, demiryolu, havayolu, denizyolu terminalleri ve ulaşımı salgına karşı gereken önlemler alınmadan hizmet vermeye başlatılmış,
- Ofisler ve endüstriyel tesislerde gerekli düzenlemeler yapılmadan çalışanlar çalışmaya zorlanmış, bu nedenle birçok işyerinde çok sayıda çalışan Covid-19 virüsünün hedefi olmuş; buna rağmen gerçekler saklanmış ve çalışma ortamlarında gerekli düzenlemeler yapılmadan MÜSİAD önerileri doğrultusunda çalışanların zorunlu çalışmaya ve ikamete tabi tutulduğu işyerleri çoğalmıştır.
- İbadet yerlerinden eğlence yerlerine, AVM’lerden otobüs terminallerine, düğünlerden taziye evlerine, işyerlerinden sınav salonlarına ve muhtelif kutlama etkinliklerine kadar uzanan alanlarda kalabalık bir araya gelişler adeta teşvik edilmiştir.
Bilinçli olarak izlenen bu hatalı politikalar sonucu salgın tekrar yaygınlaşmaya başlamıştır. Verilerdeki tüm çarpıtmalara karşın valilerin, yerel yöneticilerin, hastane başhekimlerinin ve sağlık meslek örgütlerinin açıklamaları, Sağlık Bakanlığı’nın resmi verilerinin gerçek olmadığını ortaya koymaktadır. Vakalardaki artışlar Sağlık Bakanı tarafından da kabul edilmektedir.
Gerçekler acı da olsa kabul edilmeli ve çok ivedi olarak toplum sağlığını korumayı ve geliştirmeyi temel alan politika ve uygulamalara geçilmelidir. Bu bağlamda öncelikli olarak yapılması gerekenler şunlardır:
1. Okulların büyük bölümünde mekanik havalandırma sistemlerinin bulunmadığı, havalar soğuyunca doğal havalandırmanın da çok güçleşeceği, sınıfların boyutları ve kalabalık öğrenci sayıları dikkate alındığında sosyal mesafe kurallarına göre oturma ve ders düzeninin sağlanmasının mümkün olamayacağı açıktır. Bu konularda gerekli hazırlıklar yapılmadan ,sırf özel okul sahipleri tahsilat yapabilsin diye okulları açmak, salgını yaygınlaştırmaktan başka sonuç vermeyecektir. Okullar, salgın bütünü ile kontrol altına alınmadan ve eğitimin sağlıklı bir şekilde yapılmasına imkan verecek gerekli düzenlemeler yapılmadan açılmamalıdır.
2. Bilim Kurulu halk sağlığı uzmanları, TTB, TMMOB, sağlık uzmanlık dernekleri ve sendika temsilcilerinin katımıyla güçlendirilmeli, kararları kamuoyuna duyurulmalı ve eksiksiz olarak uygulanmalıdır.
3. Salgınla ile ilgili bilgi ve verilerde tam bir şeffaflık sağlanmalı, tüm bilgiler çarpıtılmaksızın kamuoyu ile paylaşılmalıdır.
4. Bu süreçte işe gidemeyen, işten çıkarılan, iş bulamayanlara maddi destek sağlanmalı, İşsizlik Sigortası Fonu’nun kaynakları şirket patronları için değil, emekçiler için kullanılmalıdır.
4. İşverenleri koruyan ve kollayan düzenlemeler iptal edilmelidir.
5. Sağlığın kamusal bir hizmet olduğu hiç bir zaman akıllardan çıkarılmamalı, özel sağlık kuruluşları kamulaştırılmalıdır. İşletici şirketlere fahiş kâr sağlayan şehir hastanelerindeki soyguna son verilmelidir.
6. Mevcut ve inşa halindeki tüm yapıların iklimlendirme/havalandırma tesisatlarıyla ilgili önlemlerin yaşamsal öneme sahip olduğu, işyerlerinin havalandırılmaması ya da uygun olmayan şekilde havalandırılmasının da virüsün yayılmasında rol oynadığı açıktır. Hastaneler, endüstriyel tesisler, alışveriş merkezleri, iş merkezleri, büyük ofisler, yolcu terminalleri, oteller, okullar, kreşler gibi genel ve büyük hacimli mahaller ile toplu taşıma araçlarının iklimlendirme tesisatlarında bazı yeni düzenlemeler ile bakım ve periyodik muayenelerin tekniklerine uygun olarak yapılması gerekir. Odamız, bütün tesislerin ve araçların hijyen ve iklimlendirme-tesisat sistemleri için görev almaya, teknik destek vermeye hazırdır. Bu vesileyle belirtmek isteriz, bütün mekanların yapı üretim süreçleri, bakımı ve işletmesinde yer alan mühendislerin de, Odalarınca belgelendirilmesi ve sicillerinin tutulması gerekir. Ayrıca biliyoruz ki mevcut yapıların hiçbiri salgın koşulları düşünülerek yapılmamıştır, mevcut halleriyle kullanılması büyük risk oluşturmaktadır. Bu nedenle ilgili kamu idarelerini bu sorunları derhal düzeltmeye, gerekli mevzuat değişikliklerini Odalarla birlikte yapmaya, İklimlendirme Teknik Kurulumuzun açıkladığı önlemleri dikkate almaya, önlemleri sıkılaştırmaya ve şeffaflığa davet ediyoruz.
Yunus Yener
TMMOB Makina Mühendisleri Odası Başkanı