TMMOB Makina Mühendisleri Odası Başkanı Yunus Yener, “Uzaktan Eğitim ve KYK Yurtlarının Boşaltılması Kararı, Öğrencilerin Anayasal Eğitim ve Barınma Hakkını Yok Etmektedir” başlıklı bir basın açıklaması yaptı.
Uzaktan Eğitim ve KYK Yurtlarının Boşaltılması Kararı, Öğrencilerin Anayasal Eğitim ve Barınma Hakkını Yok Etmektedir
Bilindiği üzere siyasi iktidar, depremzedelerin Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) yurtlarına yerleştirileceği gerekçesiyle üniversitelerde uzaktan eğitim ve yurtların boşaltılması kararı almıştır. KYK yurtlarında kalan öğrencilerin eşya ve kitaplarının apar topar çöp torbalarına doldurularak sokağa atılması ama Diyanet yurtlarının boşaltılmaması, iktidarın üniversite eğitimi ile Anayasal eğitim ve barınma hakkını nasıl boşladığını ve dini eğitime ne kadar önem verdiğini bir kez daha göstermiştir. Süreç düşünüldüğünde, bu durum gençlerin bir araya gelmeleri ve tepki vermelerinin önlenmeye çalışıldığını da akla getirmektedir.
Etkileri sınırlanabilir bir doğal afetin büyük bir toplumsal yıkıma dönüşümündeki etkenlerden bazıları denetimsizlik, liyakatsizlik ve eğitimsizlik olmasına rağmen bu durumdan ders alınmaksızın gözden çıkarılan ilk şeyin yine eğitim-öğretim olması çok yanlıştır.
Eğitimin niteliğinin daha da düşürülmesine de yol açacak olan söz konusu karar, bilimsel gereklilikleri, ilgili tarafları ve uzman görüşlerini yok sayarak alınmıştır. Her açıdan kurumsal kapasite ve işleyişleri tasfiye eden iktidarın bu kararı, başta depremzede aileler ve depremzede öğrenciler ile uzaktan eğitim için gerekli donanım ve olanağı olmayan tüm öğrencilerimizin olağan dışı ekonomik ve sosyal koşulları hiç gözetilmeksizin, ücretsiz altyapı hizmetleri de sağlanmadan alınmıştır. Ayrıca bu karar alınırken yurtlarda kalan öğrencilerin önemli bir kesiminin deprem bölgesinden üniversite eğitimi için gelenler olduğu düşünülmemiştir.
Tüm uyarılara rağmen depremler karşısında ne kadar hazırlıksız olunduğunun bir diğer itirafı niteliğindeki bu karar, pandeminin kayıp iki yılına yüksek öğretimde üçüncü bir yılı ekleyerek eğitim-öğretim alanındaki sorunları daha da derinleştirecek, gençlerimizi sosyal ve psikolojik açıdan etkileme yanında tüm mesleklerin ve ülkemizin geleceğini etkileyecek olumsuz sonuçlara yol açacaktır.
İktidarın ve ilgili kurumlarının depremlere hazırlıksızlığının, plansızlığın, kriz yönetememe, organizasyon beceriksizliği ve kurumlardaki liyakatsizliğin bedelini üniversite öğrencilerine çıkarmak, onları yurtlarından, okullarından, hocalarından, arkadaşlarından, kentlerden ve sosyalleşme ortamlarından ayırmak, gençlere ve onları birçok güçlük içinde okutmaya çalışan ailelere yapılan en büyük kötülüktür.
Mühendislik, mimarlık, şehir plancılığı disiplinleri dahil laboratuvar, saha çalışması ve uygulamalı eğitim gerektiren birçok dalda uzaktan eğitimin yetmediği, pandemi koşullarında edinilen tecrübelerle de bilinmektedir. Mezuniyet sonrasında zaten işsizlik kıskacı içinde yaşam kavgası verecek olan ve pandemide üniversite ortamından uzaklaşmak zorunda kalan gençlerimizi tekrar üniversite ortamından koparmak, açık ki bir kuşağın yetersiz eğitimle mezun olmasına, bilgi, beceri eksikliğine ve daha birçok soruna yol açacaktır.
Ülke genelinde pek çok kurum ve kuruluşun sosyal tesisleri, misafirhaneleri, boş durumdaki milyonlarca konut ve otelin depremzedelerin kullanımına açılması dururken, yaklaşık olarak 800 bin kapasiteli yurtların boşaltılması açık bir idari ve sosyal garabettir.
Ülkemizde büyük toplumsal yıkımlara neden olan rant odaklı kent ve yapılaşma politikalarının önlenmesinin bir yolu da bilimin rehberliğinde ilgili tüm mesleklerin niteliklerine uygun eğitimdir. Öğrencilerimizin ve ülkemizin geleceğini etkileyecek uzaktan eğitim kararından derhal vazgeçilmeli, deprem bölgelerindeki öğrenciler için güvenli bölgelerdeki üniversitelerde eğitim ve barınma olanağı yaratılarak yüz yüze eğitim en kısa zamanda başlatılmalıdır.
Yunus Yener
TMMOB Makina Mühendisleri Odası Başkanı